8 Aralık 2011 Perşembe

Helîma Ardan (Kavurmalı-Soğanlı Un Çorbası)

      Yine basit, yine lezzetli, yine pratik bir tarifle herkese yine ve yeni merhabalar..Tariften önce, beni oldum olası deli eden ve fakat bu hafta iyice çıldırtan bir toplumsal soruna değinmek istiyorum: Salonlarda normal izleyici olmayı başaramama sorunu!
      Bu hafta önce cuma akşamı, Çağan Irmak'ın  Dedemin İnsanları, sonra çarşamba günü Yüksel Aksu'nun Entelköy Efeköy'e Karşı filmini izledik. Cuma akşamı salonda, solumda Jeff, O'nun solunda da, -abartmıyorum- 5 saniyede bir telefonunun ekranına dokunu dokunuvermek suretiyle filmin ilk 10 dakikası boyunca  gözümüzü köretmekle ve dikkatimizi dağıtmakla kalmayıp koca sinema salonunu aydınlatmayı başarabilen, kendisini uyarmam sonrası, Avatar'dan bir karakteri canlı görmüşcesine gözlerini kocaman kocaman açarak ve alt çenesini olabildiğince aşağı düşürerek suratıma bakakalan biri oturuyordu! Ve sonunda kesti telefonuna dokunmayı! 
      Çarşamba günü de, benim sağımda ikisi kadın ikisi erkek 4 genç oturuyordu. Hemen yanımda oturan, film başlayınca dirseğini kahvemin içine soktu ve kahveyi üzerime döktü sonra hiçbirşey söylemeden (sanırım üzerindeki kazağı çıkarmaya) gitti! Sonraki dakikalarda bu dörtlü aralarında tüm salonun duyabileceği şekilde konuşmaya, -konuşmak kelimesi hafif kalır- resmen muhabbet etmeye başladılar! 'Biraz sessiz olabilir misiniz?" uyarım sonrası bir dakika daha devam edip susabildiler! Ama bitmemişti, sağımdaki genç adam filmdeki en basit ve sıradan müstehcen görüntülerde başını dizlerinin arasına alıp vücudunu öndeki koltuğun arka kısmına doğru gömüyordu ve onun yanındaki de pet şişesini habire sıkıp sıkıp garip sesler çıkarıyordu!!    
Evet bu iki olayı kameraya alsam bana da bi film malzemesi çıkardı heralde..
Ben de meğer ne dolmuşum!! Sakinleştim anlatınca!

Bu dertleşme faslından sonra tarifimize geçebiliriz. Malzemelerimiz gelsin efemm!!

Helîma Ardan/Yöre: Bingöl

Malzemeler, 6 kişilik:
  • 6,5 su bardağı su (1,5 litre)
  • 4 tepeleme yemek kaşığı un (100 g)
  • 2/3 çay bardağı sıvı yağ (50 g)
  • 4 kibrit kutusu kadar kavurma (100 g)
  • 1 adet orta boy soğan (150-200 g arası)
  • 1,5 tatlı kaşığı tuz (15 g)
  • 1 tatlı kaşığı pulbiber 
Hazırlanışı:
  1. Derin bir tencereye suyun yarısını boşaltın üzerine unu yavaş yavaş dökerek çırpma teliyle karıştırın. Topak kalmamasına özen gösterin. Un iyice eriyince kalan suyu ve tuzu ekleyin.
  2. Bu karışımı kaynayana kadar harlı ateşte 10 dakika, kaynadıktan sonra orta ateşte bir 10 dakika daha pişirin. Ocağa koyduğunuz andan itibaren sık sık karıştırın ki dibi tutmasın.
  3. Un-su-tuz karışımı kaynamaya başlayınca, ayrı bir tavada sıvı yağ ve soğanı kavurun. Soğanlar iyice ölsün.
  4. Kavurmayı küp şeker büyüklüğünde doğradıktan sonra soğanın üzerine ilave edin ve bir iki dakika kavurmaya devam edin.
  5. Soğan-yağ-kavurma karışımını (20 dakika pişen) un-su-tuz karışımının üzerine boşaltın, pulbilberini de ekleyin. Karıştırmaya devam ederek bir beş dakika daha kaynatın.
Afiyetle için!

Not: İlerleyen süreçlerde,"kavurma"dan detaylı bir şekilde bahsedeceğim. Kavurma bulmak sıkıntı olursa, aynı tarifi kavurmasız da yapabilirsiniz ama çok şey kaçırırsınız söyleyeyim!



Kavurma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder